Kadın Siyasetçileri Hedef Alanlara Sesleniyoruz: Ağzınızı Toplayın!
Erkek-devlet şiddeti durmuyor. Her gün bir kadının ismini katliam haberlerinde görüyoruz. Nefret, düşmanlık, cinsiyetçilik yayılıyor, daha fazla derinleşiyor. Siyasi iktidar, kadınlara yönelik düşmanlığı ve cinsiyetçiliği önlemek için hiçbir şey yapmazken, son dönemde doğrudan Meclis kürsülerinden, kişisel hesaplarından bu düşmanlığı büyüten açıklamalar yapıyor, troller eliyle yürüttüğü kadın düşmanlığının ilk elden sözcüleri olmak için sıraya giriyor. Kadınların eşitlik, özgürlük ve hak taleplerine saldırıyor, ayrımcılıkla kadınları birbirine düşmanlaştırmaya çalışıyor.
Erkek egemenliğinin bulunduğu her yerde, biz kadınları ikincilleştiren ve görünmez kılmaya çalışan, yok sayan tüm söylem, yaklaşım ve uygulamalara karşı itirazımız var. İstanbul Sözleşmesi’nde olduğu gibi mücadeleyle kazanılmış haklarımıza sımsıkı sarılıyoruz.
Biz kadınlar; eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetle siyasetin merkezinde, isyanımızla sokaklardayız. Talebimizi, sözümüzü, fikrimizi saklamadan dile getiriyor, yaşamlarımızı kuşatmaya çalışan politikalara karşı mücadele ediyor, bizleri nefessiz bırakmaya çalışanlara karşı birbirimize ses oluyoruz. Peki erkekler, egemen iktidarın siyasetçileri ne yapıyor? Baskıyla teslim alamadıkları kadınları; sistematikleşen cinsiyetçi hakaretlerle, linç girişimleriyle sindirmeye çalışıyor.
Bunu HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a yönelik cinsiyetçi hakaretlerde, iki dönem Kadın Meclisi Sözcülüğü yapmış Dilan Dirayet Taşdemir’e yönelik linç girişimlerinde görüyoruz. Yine Sadiye Demirtaş’a yönelik cinsiyetçi hakaretlerden, muhalefet partilerindeki kadın siyasetçilere saldırılardan biliyoruz.
Önceden sahte troll hesapların arkasına sığınarak yapılan saldırılar bugün AKP-MHP iktidarının genel başkanları başta olmak üzere siyasi temsilcilerinden bakanına, parti yöneticilerinden il yöneticilerine kadar aleni bir şekilde gerçekleştiriliyor.
Muhalif kadın siyasetçilere yönelik hem kişi olarak hem de yakınları üzerinden sürdürülen cinsiyetçi, ırkçı, nefret içeren bu söylemlere artık yeter diyoruz!
Biz kadınların kararlılığını, cesaretini, eşitlik ve özgürlük tutkusunu hakaretlerle, cinsiyetçi söylemlerle dize getireceklerini sanıyorlar. Biz dize gelmedik gelmiyoruz, biz susmadık, susmuyoruz. Bedenimizle, kimliğimizle, varlığımızla erkek egemenliğinin karşısında dimdik duruyoruz. Bir adım geri atmıyoruz.
Önce ağzınızı toplayın. Aklınızdaki ve yüreğinizdeki bu zehri saçmaktan vazgeçin. Unutmayın ki; tüm bu saldırılar karşısında güçlü bir kadın dayanışması ve kadın mücadelesini bulacaksınız!
Gücümüzü birlikteliğimizden ve dayanışmamızdan alan kadınlar olarak; tüm kadınlara çağrımızdır. Gelin, milliyetçi ve cinsiyetçi siyaset anlayışına karşı birlikte ses yükseltelim. Farklılığımızla, renklerimizle, kadın dayanışmamız ve örgütlülüğümüzle bu saldırılara geçit vermeyeceğimizi bir kez daha gösterelim.