Ne Mümtaz ne Nuran o akşam ikide bir kabaran, dalgalanan lacivert rengi başka yerde gördüklerini hatırlıyorlardı. Bu lacivert rengi, sanki bir Fra Angelico tablosu hazırlanıyormuş gibi koyu yaldız ve mücevher tozu ile birleştiren son bir dalga, hakikaten bu ressamın ve ona eşit velilerin ruhlarındaki mağfiret tufanı gibi ışık içinde bir dalga onları Kanlıca iskelesine adeta fırlattı.
Bu parça aşağıdaki romanların hangisinden alınmıştır?