Arkadaşlar, sadece matematiğin Nobel (Fields) ödülleri şaibesiz dir! Onları da kabul etmeyerek, (birer milyon dolar), değersiz kılan iki matematikçi peygamberlerimiz: Grothendieck ve Perelman...
Çok şükür bugünleri de gördük… ne olurdu sanki “bir garip dinbaz” - fizikçimiz Ahmet Yüksel Özemre Yalçın Koç u gazlamasaydı da John Stewart Bell o sene Nobel ini alsaydı, belki de adam kahrından küt diye ölmeyecekti… zaten fizikte Nobeller şaibeli, kısacası yazık oldu Bell efendiye…
Güya Albert i referans almış Özemre. Sen kiiim Einstein kim, Albert bizzat kendisi demiştir: “They bought it”, yani “Yutturdum”... Şu resimdeki
Hocayı büyütürseniz göğsümde ne yazılı olduğunu görürsünüz… Rivayet odur ki Tesla Albert’ e “bana yutturamazsın” demiştir…
Yani, Mmt Emin Özel in Urla Felsefe günlerinde
dediği gibi
Fizik matematik gibi değildir ki, bugün doğru bildiğimiz bakmışız yarın yanlış çıkagelmış… dolayısı ile fizik nobelleri bazen şaibelidir… örneğin LIGO deneyi… (edebiyat Nobelleri de öyle değil mi..?)
Önce Yalçın Koç ne demiş 2022 Nobel leri hakkında ona bir göz atalım, tam haksız da sayılmaz hani Koç umuz ama arkadaş fizik sadece kağıt kalem yani matematikle yapılmazki… fizik teorilerini matematik le terbiye etmeye kalkışırsanız fazla yol alamazsınız... laboratuvar dır fiziğin test yeri…! https://drive.google.com/file/d/1ACXCiMfcxNDGqww4IzGrQSTA2077k5BK/view?usp=drivesdk
İşte sizlere eskiden yazılmış potporili bir yazım:
Mmt Emn Özel in konuşması sonrasinda Yalçın Koç un “Anadolu Mayası” kitabı hakkında şuna benzer bir cümle edildi:
Ercü çok iddialı konuşmuş:
Ercüment Ortaçgil: “Üstüne basa basa tekrar söylüyorum hocam, biraz felsefe ile düşüp kalkmış biri olarak söylüyorum: Yalçın Koç yaşamış ve yaşayan en önemli türk düşünürlerinden biridir, bana göre yaşayanların içinde en önemlisidir (kaç düşünürümüz var Allah aşkına!!). Bana göre Eflatun, Russell, Wittgenstein falan eline su bile dökemez, yanına bile yaklaşamaz....”
Suudi Arabistan da yım, öğle tatilinde yemek sonrası Kütüphaneye gelmişim ve son dergileri karıştırıyorum. İngiliz asıllı ama Amerikadan gelme bir Fizik profesörü, Robert Lynch, belli ki kızmış bir şeye, yanıma yaklaştı ve Yalçın Koç isimli Türk ü tanıyıp tanımadığımı sordu. Tanımıyordum. Bob isimli bu fizikçi başladı mı Koç u kötülemeye. Hay allah, ben de şaşırdım, çünkü fizik pozitif bir ilim-bilim dir, iyisi-kötüsü, yanlışı-doğrusu bellidir (yine de matematik gibi değildir) ve kötüye uzun sürede yer yoktur, kısa sürede kaybolur gider. Ne gerek var birisine saldırmaya.. Ardından aradım buldum kimmiş Yalçın Koç. Aynı sıralarda okumuşuz: ODTÜ Fizik. Ben matematiksel kaçmışım O epistemolojik, (bu kelimeyi de bugün öğrendim). Anlaşılan bu Türk arkadaş Nobel bekleyen Bell ve takımını epey bir rahatsız etmiş. Sanki sonunda da Bell i Nobel alamadan "öldürmüş"..
Buradan bir Yeşilçam filmi çıkartabiliriz. Senaristi ben olayım!
Ama zaten senaryoyu Koç’un hocası Ahmed Yüksel Özemre yazmış, benim sadece sinema diline çevirmem lazım...Gelin bu kısmını hocasının kitabından okuyalım. Ama daha önce ben size şu bildiğimi aktarayım: 1994 de Arabistan dan memlekete avdet ettim ve Boğaziçinde 14 sene sürecek çalışmama başladım. İlk işim BU nun Kataloğuna bakmak oldu, kimler var kimler yok.. aaa..a Yalçın Koç Felsefe Bölüm Başkanı. Ofisi de benimkinin bir üst katında. Ama ne yazık ki katalog geçen seneninmiş ve Yalçın Hoca pılıyı pırtıyı toparlayıp ilim-bilimi arkasında bırakıp Akdenize zeytin yetiştirmeye ve doğa ile birlikte yaşamaya gitmiş: http://www.zeytinhane.com.tr/
Onu 14 sene sonra ben takip ediyor olacaktım ama o gün bunun farkında değildim. Şimdi siz aziz ve kıymetli okuyucularıma Urla / Gülbahçe den zeytin dalı uzatıyorum… bu sene 60 kg yağı çıkarttım, gelecek sene umuyorum 100 kg olacak mahsulüm, (yanlış tahmin, 30 kg zar zor çıkartabildik…) Saftır bizim yağımız, ezmesini de soğuk yaptırıyoruz, eski usul! Bu arada eklemeliyim, sabun imalatımız yoktur!
Yılmaz Akyıldız: ercüment ortaçgil e bu paragrafı postaladım. yalçin koç ercü nün çok sevdiği saydığı ve onu tanımış olmaktan çok gurur duyduğu birisidir. zaten ercü yü panterlerin elinden yalçın koç kurtarmış... ercü nün yakında oxford uiniv. press den çıkacak kitabının teşekkür sayfasını okuyunuz, (ekte)... Ekte ayrıca ilk baharda kitap basıldıktan sonra basına verilecek bir röportaj bulacaksınız..
Şimdi yalçın Koç un doktora hocası Ahmed Yüksel Özemre nin yazdıklarından okuyoruz:
Sonradan profesörlüğe yükseltilmiş olan Yalçın Koç tarafından, Kürsümüz'de, bendenizin idâresi altında ikmâl edilmiş olan "Doğa'nın Kuvantum-Mekaniksel Betimlemesi ve ölçü Sorunu başlıklı, Kuvantum Teorisi'nin epistemolojisiyle ilgili doktora tezi ve bu alandaki diğer çalışmaları bu doktorantımı Dünyâ çapında bir bilim adamı yapmıştır.
Prof.Dr. Yalçın Koç, ayrıca, bu alanda evrensel olarak geçerli olduğuna îman edilmiş ve 1960'lı yıllardan îtibâren Teorik Fizik'te dokunulmaz bir mitos, bir efsâne hâline gelmiş olan "Bell Teoremi" ile onu desteklediği sanılan "Wigner Teoremi"nin evrensel olmadıklarını matematiksel olarak ispat etmiş ve bu ispatları: 1) "The Local Expectation Value Function and Bell's Inequalities" başlıklı makālesiyle Il Nuovo Cimento'nun 107B cildinin Ağustos 1992 sayısında, 961-971. sayfalarında; ve "Wigner Inequality, Quantum-Mechanical Probability Functions and Hidden-Variable Theories" başlıklı makālesiyle de gene Il Nuovo Cimento'nun 108B cildinin Ekim 1993 sayısında, 1115-1126. sayfalarında yayınlanmıştır.
"Yayınladığı 500 kadar araştırma ve 6 kitapla, Asım Barut da, fizikte tıpkı Feza Gürsey gibi, araştırmaları tahrik eden çok güçlü bir motor olmuştur." "Yalçın Koç'un ise liyâkatı John von Neumann dan başlayıp L. S. Bell'den geçip Eugen Wigner'e dayanan bir efsanenin (Kuvantum Mekaniği'nde gizli parametre teorisinin asla mümkün olmadığına dair, evrensel olarak geçerli olduğu iddia edilen teoremlerin), aslında hiç de evrensel olmadıklarını göstermiş olmasındadır. Bu ispat hâlâ fizik âleminin genel ilgisini çekebilmiş olmamasına rağmen 20. Yüzyıl'da fiziğin belli bir yönünde araştırma yapılmasını engellemiş olan, bir efsaneyi yıkmış olması hasebiyle, henüz daha değeri anlaşılamamış olan, büyük bir keşiftir."
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=5215
http://www.fizikist.com/kuantum-kuramina-sayginlik-kazandiran-kavrayis-bell-teoremi/
sahipti.
http://www.biyografi.net/kisiayrinti.asp?kisiid=5215
Konu: Yalçın Koç'u tanıyalım, sahip çıkalım ve tanıtalım...
arkadaşlar, en sonda linkini vereceğim makaleyi facebook da türk fizik gurubunda tartışırken Yalçın Koç' u anmamak olamazdı... bu meyanda bazı arkadaşlar kendilerini tutamadılar ve:
- Ahmet Cihan Lafınızı balla kesiyorum, söyleyecektim fırsat bulamadım. Yalçın Koç'un yazısı üzerinden muhabbet başladı ya,
ben böyle bir birikim görmedim arkadaş! Bizim memlekette matematik, fizik, mantık ve felsefenin tamamına bu denli hakim birini daha önce görmemiştim. Batı felsefesinde var böyleleri, Russell gibi mesela. Aynı o ayarda. Yalçın Koç bayağı aşmış/çözmüş biriymiş. Bütün yazdıklarını okuyacağım. Birden bire herşeyi bırakıp inzivaya çekilmesi yazık olmuş.. Faydalanacak biriymiş.
Yılmaz Akyıldız :
aşağıdaki makalenin mühim olduğunu düşünüyorum! Bir de sorum olacak: Yalçın Koç ile John Bell arasındaki tartışma ne idi ve sonunda neye karar verildi? Konuyla ilgilenen genç arkadaşlardan bizi bu hususta aydınlatmasını istiyorum.
Bell aramızdan ayrılalı çok oldu, Koç da, bugünlerde dal ı ile tekrar gündemimize oturan, zeytin işine daldı, ama saklı değişkenler (hidden variables) ve yol gösteren dalgalar (pilot- waves) bu makale ile tekrar gündemizde. Zeytin demişken Türkçemizin mihenk taşlarından biri olan Falih Rıfkı Atay'ın Zeytin Dağı kitabı mutlaka bugünlerde bir defa daha okunmalı!
işde o makale:
Ek 1: https://drive.google.com/file/d/1FD5eBOUaa0FSMrDQ-RM4ZDnksjLbaexC/view?usp=sharing
Ek 2:
https://drive.google.com/file/d/1OmZzU6yYH3ZABUrmcZVOhxOupXTfETiX/view?usp=sharing
Ahmet cihan dan yılmaz öner isimli birisi..
https://www.youtube.com/watch?v=8X_z5EIGEXs
Ekim 15, 2018
Ercüment diyor ki:
Yalçın Koç bana göre en önemli türk düşünürlerinden biridir ve Anadolu Mayası adlı kitabı her türk aydınının üstünde tefekkür etmesi gereken çok önemli bir eserdir. Ama bizler maalesef çok uzağımızdaki batılı bilim adamlarının, düşünürlerin...çoğunu derinlemesine anlamadan peşine takılırız, göklere çıkarırız, taklit ederiz, ama burnumuzun ucundaki çok değerli kendi insanlarımıza kayıtsız kalırız,....Ne zamana kadar? Batı onları onaylayana kadar!!!
Not: Batı (Oxford University Press) Ercümentin kitabını onayladı ve ben 25 senedir ihmal ettiğim ofisi benimkine bitişik ercü nün kitabını yeni okumaya ve taktir etmeye başladım… bu size ne ifade ediyor?