Published using Google Docs
Türklerin Matematiksel - Fizik Serüveni
Updated automatically every 5 minutes

NOT: bütün mavi linkleri tıklayalım arkadaşlar…! Yoksa hikayemiz eksik kalır…

1967- 69 ODTÜ günlerimiz, biz 20 lerimizdeyiz Ferit Öktem Hocamız 40 larında ve bilhassa Feza Bey üzerine titrerdi Ferit Hoca nın: "aman onu üzmeyin, biz onu pamuklar içinde yaşatıyoruz" derdi. Gerçekten çok hassas ve (aşağıda göreceğiniz resimlerindeki güvercinler gibi) tedirgin yaşayan, gençliğinde kardeşiyle birlikte ağır hastalıklar geçirmiş ve maalesef kardeşini genç yaşında kaybetmiş çok narin yapılı birisiydi. Yalnız yaşıyordu. Hep yalnız yaşadı. Dile getirmezdik ama hissiyatımız  "50 sini zor bulur" du. Feza mız (1921 - 1992)  71 sene yaşayabildi.  Ferit Hocamızı bu hafta 96 yaşında sonsuzluğa uğurladık... yaşam böyle bir şey işte... kuantum gibi, i.e. unpredictable..!

Daha önceki Türkün Elektrodinamik le İmtihanı  ve Türklerin Nötrino ile İmtihanı yazılarımdan sonra artık "Türklerin Matematiksel - Fizik Serüveni" ni yazma vaktimin geldiğini hissediyorum. Bu başlangıç olsun:

Benim yazılarım dinamik olup zaman içinde evrilirler, ilaveler yapılır,  yanlışlar düzeltilir, kırgınlıklar giderilir.

Behram Kurşunoğlu nun “fenomenolojik fizik” günlerine denk getirdiği Nasreddin Hocanın "ya tutarsa" göle yoğurt mayası çalma  kapaklı Coral Gables konferans notları ve Gürsey - Radikati SU(6) Modelinin hayatımızda yarattığı o heyecan dolu günlerimizde duyduğum bir söz vardı: "biz türklerin kafası fizikteki simetri arayışlarına pek uygundur". Aynı günlerde Feza Hoca nın Les Houches Grup Theory notları nın Rusça ya çevrildiğini ve Moskova ziyaretinde hocamıza cüzi bir miktarda telif parası sunulduğunu da duymuştuk. Şimdi çok daha iyi anlıyorum ki biz Feza Beyi gerçekten ne tam anlayabildik ne de kıymetini bilebildik. Ben Feza Beyi yeni yeni keşfediyorum desem yeridir.

Yazma sözü verdiğim “Türklerin Matematiksel - Fizik Serüveni” yazım zaman içinde tamamlanacaktır. Şimdilik sonsuza yeni uğurladığımız Ferit Öktem Hocamızın ardından en sonda linkini vereceğim  yazımla yetinelim.

Daha önce bugün, MM (matematikçi oğlu Mehmet Can’ın tabiriyle: meraklı melahat) Fevziye Göl hnm  Ferit Hocamızın şu makalesinden beni haberdar etti:

On the product

Demek Ferit Hocamız da çalışmış Riemann Hipotezi üzerine.

Heman Bayram Tekin le temas kurdum. Antalya da imiş. Anında bana Ferit Hoca nın bu SON MAKALESİ nin kopyasını ve serüvenini yazdı: Bayram Tekin

“Einstein vefat ettiginde ( 18  Nisan 1955), Paris’te bir Turk matematiksel fizik konusunda doktora yapmaktadir. Einstein’in olumu ile ilgili haberleri gazetelerden toplar. 50 sene sonra (2005) Einstein'ın ölüm yıldönümünde Ankara Dil Tarih Coğrafya’ da bir toplantı düzenlendi. Ben de bir konusma yaptim. Bu konuşmada kullanabilmek için orjinal bir materyal ariyordum. Paris’te 50 sene once ogrencilik yapan Prof. Dr Ferit Oktem hoca, bana Fransızca gazeteleri getirdi. Benim Fransızcam laf atacak ve sandvic alacak kadar. O yuzden Le Figaro’da çıkan Louis De Broglie’nin yazısının bir kısmını Ferit hoca, tercüme etti. Okuyabilirseniz, hocanın ince yazısı ile tercüme burada”

Fotoğrafı Aç   Fotoğrafı Aç

Çaylı masa örtüsü çok güzel.

Hocanın elindeki kitap Whittaker - Watson

Cahit Arf Hocamız dahil pek çok klasik ve modern matematikçiler gizli batlı da olsa (RH) Riemann Hipotezi konusunda çalışmış, düşünmüşlerdir.

Biliyor musunuz benim de  Boğaziçi Üniversinden bir sabbatical hikayem var RH konusunda: I could have saved Michael Atiyah… Alp Eden ve Betül Tanbay did not let me..!

Tosun Terzioğlu nun demesine göre Cahit Hocanın zeta fonksiyonu notları Bebekteki evde küçük bir sandık içindeymiş ve bu sandık kızı Fatoş a emanet edilmiş. Hatırlayacaksınız, sonsuza uğurlanmadan hemen önce Michael Atiyah fiziğin meşhur rakamı 1/137 (fine structure constant) ile RH yi çözdüğünü iddia etmişti.. Yani Ferit Hoca gibi Atiyah’ ın da SON MAKALESİ Zeta üzerine idi. Benimkisi de Zeta - Jones üzerine olacak..!

(michael douglas duymasın!)

kalın sağlıcakla

y.a.

Ferit Öktem Hoca nın ardından